“Okulların, gelişme ihtiyacını bir yükümlülükten ziyade bir değer olarak kabul ederek öğretmenleri desteklemesi gerekir.” Mielke and Frontier
Son bir aydır LinkedIn’de ağımda olan pek çok öğretmenin kurumlar arasındaki dolaşımını sessizce gözlemledim. Özel okul sektöründe bu dolaşım hep doğal kabul edilmiş ve mesleki gelişimin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Ancak şunu söyleyebilirim ki hiçbir sene LinkedIn bu kadar çok öğretmeni kutlamamıştı.
Peki kurumlar öğretmenleriyle uzun yıllar çalışıp aynı zamanda mesleki gelişimlerine nasıl katkıda bulunabilir? Kurum içi mesleki gelişimin tek adımı kurum tarafından aldırılan eğitimler midir? Yoksa öğretmenlerin günler geceler boyunca emek harcadıkları master ve doktora programları mıdır? Belki de son dönemde fazlaca popülerleşen öğretmen ağlarına aktif katılmaktır. Son yirmi yıldır öğretmenlerle bire bir çalıştıkça asıl mesleki gelişimin her gün düzenli bir şekilde daha iyi öğretmek adına yapılan küçük pratiklerin olduğunu farkettim. Yapılan hatalardan ders çıkardıkça, bunlara yönelik dönüşümlü düşündükçe, meslektaşlarıyla öğrencilerinin daha iyi öğrenmesine yönelik mesleki diyaloglara gerçekleştirdikçe, sınırlarımızı keşfettikçe ve diğerlerine destek oldukça bu pratiklerin mükemmelleştiğini öğrendim. Bana göre en iyi mesleki gelişim işte bu yolculuk.
Mielke ve Frontier, “en etkili süpervizyon ve değerlendirme sistemlerinde, öğretmenlerin kendi uygulamalarını doğru bir şekilde değerlendirebildiklerini ve büyüme alanlarını kendi kendilerine teşhis edebildiklerini” söylüyor. Bu bakış açısı sadece birey olarak öğretmeni değil, okul kültürünü de geliştiriyor. Öğrenen ve gelişen okul olma yolunda yeni fırsatlara yelken açılıyor. Ve bu çabaların sonucunda kazanan tabii ki öğrenci oluyor.
Bir okul lideri, okulunda öğretmenlerini süpervizyondan değerlendirmeye doğru pek çok adımda takip eder. Öğretmenlerin desteklenmesi, uygulamalarının görünür olması, kolaylaştırıcılık yapılması, alternatif yöntem ve stratejiler konusunda destek olunması, veri toplayarak problemlerle ilgili çözümler üretilmesi, müfredatın yakından takip edilerek varsa hataların düzeltilmesi, geliştirilmesi gereken alanların belirlenerek atılması gereken adımların gerçekleşmesinin sağlanması, öğretmen ile ilgili belki zor ama öğrenci adına doğru kararların alınması, beklenen seviyede performans gerçekleştirmeyen öğretmenlerin kurumdan ayrılmasına kadar olan spektrumda okul liderinin rolü çok kritik. Peki bir okulda öğretmenin sürekli mesleki gelişimini ve beraberinde de öğrencinin öğrenmesini mümkün kılacak dinamikler neler olabilir? Tüm paydaşlar adına adil bir süpervizyon ve değerlendirme sisteminin kurulmasındaki kritik adımlar ve stratejiler hangileridir?
En son dünya çapında oldukça saygın bir mesleki gelişim oluşumu PTC (Princial Training Center)’ın organize ettiği ve benim de uluslararası okul liderliği sertifikamı almamın son halkası Öğretimsel Süpervizyon ve Değerlendirme eğitiminden aldığım bazı ipuçlarını sizlerle paylaşmak istedim. İşte paylaştığım şu 9 dinamiğin yukarıdaki sorulara cevap vereceğini umuyorum.
1- Profesyonel öğretim standartları belirlemek: Etkili bir öğretmen olmanın ne demek olduğuna dair net standartlar ve beklentiler oluşturmak, bir okulda süpervizyon ve değerlendirmeye yönelik programın elzem bir ögesi. Sizin okulunuzda da bu tür standartlar var mı? Öğretmenleriniz bu standartlardan haberdar mı? Okulunuzda düzenlediğiniz mesleki gelişim faaliyetleri bu standartlara hizmet ediyor mu? Öğretmenlerinizi bu standartların rehberliğinde mi değerlendiriyor ya da takip ediyorsunuz? Eğer okulunuzda bu tür standartlar kullanılmıyorsa sizi dört farklı standart seti ile sizi tanıştırabilirim: (1) PTC’nin Öğretmenler için Standartları, (2) James Stronge’ın standartları, (3) Charlotte Danielson’un standartları ve (4) Marzano’nun standartları. İsterseniz kendi standartlarınızı da okulunuzun vizyonundan yola çıkarak ve bu örnekleri de dikkate alarak oluşturabilirsiniz. Başlangıç için beş ya da altı standart başlığı uygulamada size kolaylık sağlayabilir.
2- Öğretim kalitesini belirlemek için veriden faydalanmak: Okulunuzda etkili öğretimin gerçekleşip gerçekleşmediğini veriden faydalanarak ölçebilirsiniz. Burada üç tip kaynak size yardımcı olacaktır: sınıf gözlemleri, planlama dokümanları ve ölçme değerlendirme araçları ve öğrencilerin öğrenme sonuçları. Sınıf gözlemlerini öğrenme yürüyüşleri (walkthroughs), mini gözlem, video kayıtları, üç aşamalı gözlem (pre-conference, observation, post-conference) gibi yöntemlerle gerçekleştirebilirsiniz. Planlama ve ölçme değerlendirme süreçleri ile ilgili öğretmenlerin bir araya gelerek tartışmalarını ve üzerinde eleştirel düşünmelerini sağlayabilirsiniz. Öğrencilerin öğrenme çıktıları üzerine öğretmenlerin diyaloglarını sürdürmeleri ve öğretimin iyileştirilmesi için dönüşümlü düşünme fırsatlarının yaratılması çok kıymetli.
3- Ders gözlemlerini okulun rutin süpervizyon ve değerlendirme dinamiklerinden biri haline getirmek: Ders gözlemleri, pek çok metod ve araçla yapılabildiği gibi farklı amaçlar için de gerçekleştirilebilir. Öğretmenlerin öğretim süreçlerini iyileştirmek amaçlı yapılabildiği gibi öğretmenleriniz ile ilgili karar süreçlerinde de ders gözlemleri etkili bir rol oynar. Ders gözlemi sürecinde mümkün olduğunca kanıt toplamak önemli. Kişisel fikirler ve çıkarımlardan daha çok kanıtlara yönelmek için farklı araçlar kullanabilirsiniz. Kanıt toplamak için kullanabileceğiniz üç farklı çerçeveyi paylaşmak gerekirse; Doug Fisher’in Ders Tasarımı Çerçevesi, Kim Marshall’ın SOTEL’i ve Hattie’nin meşhur araştırmasında ortaya çıkan öğrenmeye etkisi yüksek dinamikler dikkate alınabilir.
4- Mesleki güven ortamı yaratmak: Bir kurumda güvenin oluşması zaman alır. Burada okul liderinin hergün yapmış olduğu davranışlar ve tutum çok büyük rol oynuyor. Başkalarına da kredi vermek, ilgilenmek, dürüstlük ve şeffaflıktan yana olmak, diğerlerine empati ve hassasiyet göstermek, iyi niyet göstermek, güvenilir olmak, yeri geldiğinde hayır diyebilmek, olmayacak beklentiler oluşturmamak ve beceri, bilgi ve yetkinlikleri ile geçerli ve güvenilir olmak. Bu konuda kendini geliştirmek isteyen liderler Jim Knight’in kitaplarını edinebileceği gibi Podcast’ini de dinleyebilirler.
5- Dönüşümlü düşünmeyi sağlayan sorular sormak: Süpervizyon ve değerlendirme sürecinin belki de en önemli dinamiği doğru zamanda doğru soruları sormak olsa gerek. Öğretmenlerin öğretme pratikleri üzerinde dönüşümlü düşünmelerini sağlayacak soruları liderlerin öncesinden hazırlamaları ve pratik etmeleri faydalı olacaktır. Çatışmadan kaçınmak, pozitif varsayımlarda bulunmak, alternatif düşünceleri ifade etmeye fırsat yaratan çoklu formlar kullanmak, güveni kazanmak için ifade edilenleri yeniden kendi cümleleri ile açıklamak (paraphrasing) uygun stratejiler olabilir. Merakla dinlemek, açık uçlu sorular sormak ve yargılayıcı olmamak işin sırrı. Kimi zaman da kendini durdurarak karşıdakinin ve kişinin kendisinin düşünmesine, konuşulanları 5-6 saniye sindirmesine izin vermek (pause) gerek.
6- Etkili geri bildirim vermek: Etkili bir geri bildirimin en önemli amacı öğrencinin öğrenmesini sağlamak için olumlu ya da olumsuz pratiklerini incelemeleri konusunda öğretmenleri desteklemektir. Geri bildirim veren okul lideri, öğretmenin öz değerlendirmesine ve keşfetmesine kolaylaştırıcılık yapar, kendisine saygı duymasını destekler, gözlemlenenleri doğru ve net bir şekilde açıklar ve nihayetinde hem öğretmenin hem de kendisinin fikirlerini açıklığa kavuşturur ve geliştirir. Etiketlemek, yargılamak, öğretmen ile ilgili çıkarımlar yapmak, varsayımlar üretmek ve öğretmenin genel olarak yetkinliği ile ilgili değerlendirme yapmaktan uzak olunmalıdır. En önemlisi de geri bildirim her zaman öğretmenin sürekli gelişimini desteklemelidir.
7- Öğrenme verileri üzerinde mesleki diyaloglar kurmak: Öğrencinin öğrenme sonuçları öğretim ile ilgili kanıtlar sunar. Öğretmenler ne tür bir ölçme değerlendirme aracı kullanacaklarına, kanıtları ne zaman toplayacaklarına, öğretimsel uyarlamayı ne zaman yapacaklarına ve ne tür öğretimsel uyarlamalar yapacaklarına karar verirler. Bu yüzden de öğretim süreci içinde öğrenme verilerini takip etmek, yorumlamak, üzerinde tartışmak ve buna göre müfredat programını uyarlamak öğretmenin en önemli rollerinden biri. Belirli rutinler ve protokoller ile öğretmenlerin öğrenme verileri üzerinde konuşmasını sağlamak okul liderinin ajandasında olmalı.
8- Her öğretmene sunulan süpervizyonu ihtiyaca göre farklılaştırmak: Her öğretmen mesleki gelişiminde farklı ihtiyaçlara sahip. Her birinin kendi gelişimine göre bir süpervizyon ve değerlendirme sürecinde yer alması gerekiyor. Kimi öğretmenin motive edilmeye ve farkedilmeye, kiminin kolaylaştırıcılığa, kimi zaman problemleri çözmek adına desteklenmeye, kiminin direkt yönlendirilmeye ihtiyacı var, kimisinin de devam edip etmeme noktasında karar verme sürecine girmesi gerekiyor. Okul lideri, öğretmenlerinin ihtiyaçlarını gözetir ve buna göre her öğretmen için farklı yöntem ve stratejileri uygular.
9- Zorlanan ya da vasat/sıradan öğretimsel bakış açısına sahip öğretmenlere yol göstermek ve takip etmek: Kurum içinde okulun öğretimsel bakış açısı ve prensiplerini uygulamak konusunda zorlanan ya da vasat uygulamalar ile öğrencisinin öğrenmesine odaklanmayan öğretmenleri fark etmek, takip etmek ve yardım mekanizmaları oluşturmak gelişen okul için elzem. Bu öğretmenlerle zorlu konuşmaları yürütmek ve bu konuşmaları hem öğretmenin gelişimi sağlayacak hem de öğrencinin öğrenmesini garantileyecek şekilde yönlendirmek gerekiyor. Ve mutlaka öğretmenin ve liderin takip edebileceği bir planlama ile süreç yürütülmeli. Hangi hedefler seçildi, hangi stratejiler kullanılabilir, hangi destek mekanizmalarına ihtiyaç var ve gelişimin kanıtı ne olacak? Bu planın başarılı olup olmaması öğretmen ile ilgili karar mekanizmalarının işletilmesinde önemli bir rol oynuyor. Böylece okul içinde adil bir değerlendirme sürecinin yönetilmesi sağlanıyor.
Tüm bu dinamikler elbette ki sürdürülebilir olduğu sürece öğrenci öğrenmesini ve öğretmen gelişimini sağlayabilir. Okul liderinin, öğretmenin değerlendirilmesinden çok gelişiminine yani süpervizyonuna odaklanması enerji ve zamanın etkili olarak kullanılmasını sağlayacaktır. Bu nedenle okul içinde PLC (Professional Learning Communities – Profesyonel Öğrenme Toplulukları) kurmak ve tüm bu dinamikleri dahil ederek yönetmek okul liderinin sürdürülebilir bir süpervizyon sürecini kurgulaması için etkili bir yol olabilir.