Bir öğrenciniz olduğunu düşünün, Matematik dersinde bölme işlemini öğrenmeden kendi bölme yöntemini geliştiren, Fen dersinde yapılan deneylerle yetinmeyip yeni deneyler kurgulayan. Hatta henüz 4 yaşındayken deney seti içinde bulunan karışımları kullanarak etrafındaki değişimleri gözlemleyen. Siz olsanız ne yapardınız? Orkun’un 3. sınıf öğretmeni onu İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi’ne (BİLSEM) yönlendirerek ilk domino taşını yerinden oynatmış.
O günden bu yana Orkun hafta sonları ve okul sonraları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan BİLSEM’in yollarını aşındırır olmuş. “Üç önemli dönemden geçtik.” diyor Orkun. “Oryantasyon, destek ve uzmanlaşma dönemleri.” Destek döneminde seçtiği altı alandan iki tanesinde karar kılmış uzmanlaşma döneminde: Fizik ve Bilgisayar. Elektrik üreten bir baca aspiratörü üretmiş ekip arkadaşlarıyla. Ülke genelinde dereceye girmişler. Sumo robotlar (iki akıllı robotun birbirini bir dairenin dışına itmeye çalışmasını temel alan bir turnuva) tasarlamaya başlamış 6. sınıfa geldiğinde. Bir sene sonra ise web sitesi kurmuşlar, içinde sumo robot yapmak isteyenlere yol gösteren videolar ve dokümanlar ile birlikte (ki Orkun’un eğitime katkısı verdiği sumo robotu derslerini bölüm bölüm yayınlarken başlıyor). Ülkenin her yerinden insanların gönderdikleri sumo robotu tasarımlarını, bu kişiler turnuvalara katılabilsinler diye, o zamanki şartlarda PVC tezgahlarda hazırlayıp postalıyorlarmış.
Orkun’un eğitime olan tutkusu burada bitmemiş. 8. sınıfta, yeni başlayanlara binary kod ve mantık kapılarını öğretmeyi amaçlayan bir eğitim çantası tasarlamışlar. Yakın zamanda patent başvurusu yapılacak olan eğitim çantasını alan gençlerin, yine Orkun ve arkadaşlarının hazırladığı mantık sorularını cevaplamak için, kabloları set üzerindeki kapılara doğru şekilde bağlamaları gerekiyor. Bir örnek soru benimle paylaşır mısın dediğimde aşağıdaki örneği veriyor:
“Ahmet, Fatma ve Can öğleden sonra sinemaya gidip gitmemek konusunda kararsızlar. Bu konuda bir oylama yapıyorlar. Ahmet sinemaya gitmek isterken Can istemezse Fatma’nın oyunun tersi oylamaya dahil edilecektir. Bu özel durumun dışında en az iki kişi sinemaya gitmek isterse, sinemaya gideceklerdir. Üç kişi de sinemaya gitmek istemiyorsa ders çalışacaklardır. Bu problemin doğruluk tablosunu (truth table) çizip ve karno haritasında (karnaugh map) indirgeme işlemlerini gerçekleştirin. Ardından, lojik ve entegre tasarımını gerçekleştiriniz.”
Ve işte ilk kişisel projem diyor yaklaşık 155.000 kullanıcısı olan NoMercyMC sunucusundan söz ederken. Minecraft oyununun arkadaşları arasında popüler olduğunu görünce, oyunun dinamiklerini değiştiriyor ve çok kullanıcılı bir sisteme dönüştürüyor. Brown’da aldığı ekonomi derslerinin de yardımıyla, sitesini forumlarda, youtube’da ve reklam panolarında tanıtıyor. Günde en az 3.000 aktif ziyaretçisi olan bu proje, kampanyaları, çekilişleri, VIP üyelikleri ile kazançlı bir iş modeli barındırıyor. Yüzlerce bloğu kullanarak yapılar inşaa ettiğiniz ve hayatta kalmaya çalıştığınız bu oyunun kullanıcıları forumlarda tartışıyorlar, klanlar kuruyorlar ve hatta biraraya gelip bloglar yayınlıyorlar. “Ekibimiz 8 kişiden oluşuyor.” diyor Orkun. Oyunun düzgün yürümesinden, kullanıcılar arasında çıkan problemlerin çözümlenmesinden ve teknik problemlerin tespit edilmesinden sorumluyuz.
Her yazını değerlendirdiği stajlarda Java ve mobil platforma ilgisi artıyor. Microsoft, Denizbank ve Turkcell gibi üç farklı firmada Windows, Android ve IOS ortamlarını tanıyor. Deneyimleri sırasında yeni ürünler ortaya çıkarıyor, ve Geleceği Yazanlar gibi ortamlarda eğitmen konumuna geliyor, blog yazıları yayınlıyor. “MüzikBul” uygulamasını Google Play Store’da yayınlıyor ve mobil ortamın içinden çıkmıyor.
Böyle tanıdık Orkun’u Robert Kolej’de Android Studio Academy Kulübünü kurmak ve yönetmek istediğinde. “Eğitime destek vermek istiyorum” diyor. “Topluma katkı sağlamak ve fark yaratmak.” 15 Robert Kolej öğrencisine uygulama yazma konusunda eğitimler veriyor, kulübün müfredatını oluşturuyor. Hala BİLSEM’e gidiyor ama artık amacı öğrenmek değil programlamayı öğrenmek isteyen küçük çocuklara mentorluk etmek. Yetenekli ve yaratıcı bir eğitmen Orkun.
23 Ekim 2014’de NESA Liderlik konferansında katıldığım Andy Hargreaves’in “Uplifting Leadership” isimli çalıştayı hem eğlendirdi hem düşündürdü biz eğitimcileri. Andy aynı isimli kitabında da liderlikteki altı adımdan söz ediyor. Kararlılıkla birlikte hayal kurmak (dreaming with determination), yaratıcılık ve ters akış (creativity and counter-flow), rakiplerinle işbirliği yapmak (collaboration with competitors), itmek ve çekmek (pushing and pulling), anlamlı ölçme (measuring with meaning), sürdürülebilir başarı (sustainable success), yükselten eylem (uplifting action). Standford yaz okulunda Liderlik dersleri alan Orkun’un öyküsünün bu altı adımı da kapsadığını söylemek abartılı olmaz sanırım.
18 yaşında bir genç bu kadar kısa zamana bu kadar çok, anlamlı ve fark yaratan adımları sığdırabiliyorsa, genç bir lider olarak toplumu yükseltiyorsa, kendimize sormamız gereken soru şu olmalı. Nasıl? Orkun ne şanslı ki ona ilk adımı attıran bir öğretmeni oldu, onun ilgi ve merakını sürekli tutan BİLSEM gibi bir öğrenme topluluğunun parçasıydı, onu her an destekleyen bir ailesi vardı ve topluma hizmet etmeye, fark yaratmaya değer veren bir okula gidiyordu. Kaç öğrenci bu kadar şanslı? Siz bu şansı yaratmak için ne yapıyorsunuz?
Orkun Bulut Duman’ın web sitesine buradan ulaşabilirsiniz: www.orkunbulutduman.com
** Bu yazı Eğitimdeteknoloji.com da yayımlanmıştır.